-
Haber7-Özel
14 Mayıs seçimlerine 40 gün üzere çok kısa bir müddet kalmışken, geçtiğimiz ay Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının belirlendiği toplantıda dağılan altılı masanın yeni bir krize hamile olduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye nazaran İttifakların ve siyasi partilerin milletvekili aday listelerini YSK‘ya teslim etmelerine 5 gün kala yeni bir kriz ortaya çıktı.
9 Nisan‘da milletvekili aday listelerinin YSK‘ya teslim edilmesine sayılı günler kala altılı masa partileri ortasında milletvekili sayısı tartışmasının yaşandığı öğrenildi. Elde edilen bilgilere nazaran, kendi cumhurbaşkanı adaylığını masaya kabul ettirmek isteyen Kemal Kılıçdaroğlu masadaki küçük partilere 1 cumhurbaşkanı yardımcılığı, 1 bakanlık ve 20 milletvekilliği vaat etti.
Cumhurbaşkanı adaylığını masaya bu kaidelerle kabul ettiren Kılıçdaroğlu’nun artık ise 20 milletvekilinin çok olduğunu DP’ye 2, Saadet Partisi’ne 3, Gelecek Partisi’ne 3, DEVA Partisi’ne ise 4-5 vekil vermeyi istediğini ancak DEVA Önderi Ali Babacan‘ın katiyen buna karşı çıktığı belirtiliyor. Alınan bilgiye nazaran milletvekili listelerinin teslim edileceği 9 Nisan’da altılı masayı büyük bir kriz bekliyor. Altılı masada yaşanan pazarlıklar ve muhtemel ikinci krizi Milat Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Serdar Arseven ve Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe Haber7‘ye kıymetlendirdi.
KILIÇDAROĞLU KENDİ İKBALİ İÇİN PARTİSİNİ GÖZDEN ÇIKARMIŞ
CHP içerisinde aslında büyük bir kaynama olduğunu ve bu kadar CHP’ye emek vermiş yolların tozunu toprağını yutmuş kişinin CHP’yi karıştırmadan durmayacağını söz eden Arseven “Kılıçdaroğlu için Meral Akşener söylüyordu, şahsi menfaatleri için Türkiye’yi düşünmeyen diye. Yalnızca Türkiye’yi karıştırmıyor, altılı masayı da dağıtıyor Kılıçdaroğlu. Kendi ikbali için partisini de gözden çıkarmış anlaşılan.” dedi.
CHP’nin oylarını daima bir yerlere dağıttığını belirten Arseven, “CHP kontenjanından oraya buraya dağıt nereye kadar. Ulusalcı CHP’ye büyük bir operasyon var. Muharrem İnce’de bunun ne kadar yakışıksız bir süreç olduğunu daha evvel de söz etmişti. Şu anda baktığınız vakit CHP kasetle, komplolarla ve çete savlarıyla gündeme gelen bir parti halini aldı.” biçiminde konuştu.
CHP’NİN EVVEL KILIÇDAROĞLU’NDAN KURTULMASI GEREKİYOR
CHP’nin öncelikle Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtulması gerektiğini söyleyen Arseven “Diğerleri de ne alırsak kar gözüyle bakıyorlar. Daha evvel düzgün Parti’ye 15 vekil kiralık vermişlerdi. Bir orta HDP’ye emanet oy vermişlerdi. Şu an bir taraftan HDP lime lime ediyor bir yandan küçük partiler lime lime ediyor.” ifadelerini kullandı.
ÖNCE SEÇİMİ SONRA GENEL BAŞKANLIĞI KAYBEDECEK
“Öyle gözüküyor ki Kılıçdaroğlu evvel seçimi sonra CHP genel başkanlığını kaybedecek. Türkiye’nin de CHP’nin de çıkışı burada.” diyen Arseven kelamlarını şöyle sürdürdü:
Akşener’in bütün direnç noktalarını kırdılar. CHP’liler artık seçimi bekleyecek. Küçük partiler mümkün olduğunca fazla şey almaya çalışıyorlar pastadan. HDP durumundan mutlu esasen masayı büsbütün ele geçirmiş durumda. Mümkün olduğunca bunu götürmek isteyecekler ancak içerideki kaynama dışarıya ne vakit vurur bilmiyorum. Önümüzdeki 40 gün içinde hem CHP hem YETERLİ Parti çok büyük oy kaybına uğrayacak. Bu da iyi olacak Türkiye için. Kasetle gelen Kılıçdaroğlu’ndan hem CHP’nin hem masanın hem de Türkiye’nin kurtulması gerekiyor.
20 MİLLETVEKİLİ İSTEMESİNİN SEBEBİ
Altılı masadaki milletvekili tartışmalarına ait konuşan Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ise “Masada şu anda yapılan konuşmalar bir kriz belirtisidir. Sayın Babacan’ın istediği 20 milletvekili öylesine bir sayı değil. 20 milletvekili yaklaşık yüzde 7 oya tekabül ediyor. Babacan Meclis’te küme kurabilmek için 20 milletvekili konusunda ısrar ediyor. TBMM’de kümesi olan partilerle olmayan partiler ortasında büyük farklar var. Kümesi olanın avantajı var. Bunun için 20 milletvekili istiyor.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun davranışlarının “Biz anketlere bakar ona nazaran veririz” demek olduğunu belirten Gökçe, ancak başta 20 vekil konuşup sonradan bunun yapılmasının büyük bir kriz olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu’nun muhtemel iktidarı periyodunda atamalara ve dış siyasete nasıl karar verileceğini sörgulayan Gökçe, “Rusya Ukrayna savaşında buna kim karar verecek? Masada daha evvel denildiği üzere herkese danışılacak mı? yoksa orada da fikir değişimi olacak mı? Diyelim ki Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı oldu ve istişareyi vesaire yoksaydı uygulamıyor. Ne yapacaksınız? Onu makamından indirecek bir gücünüz yok. O vakit cumhurbaşkanı seçildikten sonra sizi kale almadan hareket edebilir. Buna da kimse karışamaz.” halinde konuştu.
9 NİSAN’A KADAR KRİZ VE KRİZLER ÇIKABİLİR
Gökçe, Bir öteki mevzunun da aday gösterilen isimlerin göstermelik mi yoksa nitekim seçilsin diye mi konusunda olduğunu söyleyerek “Yani 9 Nisan’a kadar olan süreçte tekrar kriz ve krizler çıkabilir. Bu masa dağıtılmaz, zira bu masayı kurduranlar belirli bir kesim var, onlar bu masanın dağıtılmasına pürüz olur. Lakin o denli fakat bu türlü bu masa seçime girecektir.” sözlerini kullandı.