Panik atak beklenmedik bir halde farklı nedenlerden kaynaklı olarak yaşanan dert, dehşet ve önüne geçilmez sorun nöbetleridir. Son yıllarda daha sık görülmeye başlayan bu hastalık bireyde vefat korkusu, kalp krizi geçirme, felç kalma, her şeyin sonunun geldiği ve makus şeylerin yaşanacağı üzere kaygılara hapseder.
Göğüste sıkışma, nefes alamama, midede kelebeklerin uçuşması, titreme en sık görülen belirtileridir. Bu belirtilerin yaşanmasının akabinde hasta öleceğini düşünmeye başlayarak daha da panik olur.
Hastanın bu döngüden kurtulması için etrafındakilerin de yardımıyla yavaş yavaş nefes aldırarak sakinleştirmeye çalışılmalıdır. Bu kriz tek başına bir sıhhat sorunu değildir, büyük heyecanlar ve depresyondan kaynaklı olabilen ruhsal bir hastalıktır. Ansızın başlar, şiddetlenerek devam eder ve belirli bir mühlet sonra resen geçen nöbetler halinde görülür. 20-35 ortası hastalığın en sık görüldüğü yaş aralığıdır. Bayanlarda erkeklere oranla daha sık görülür.
PANİK NEDEN OLUR?
Panik atağın bilimsel nedenleri sayacak olursak:
– Beyindeki birtakım hudut hücrelerinin istikrarsız olarak salgıladıkları hormonlar
– Genetik yatkınlık
– Sigar, alkol, çok kafein tüketimi
– Kullanılan birtakım ilaçlar kişinin ruhsal istikrarını bozabilir
– Antidepresan üzere ilaçların apansız bırakılması
– Bayanlarda adet devrinde yaşanan semptomlar
Psikolojik nedenleri:
– Makûs bir çocukluk geçirmek
– Cinsel akına uğramak
– Sevdiklerinin kaybı
– Endişe ve gerilime bağlı olarak süratli soluk alıp verme panik atak nöbetlerine neden olan faktörlerdendir.
PANİK ATAK BELİRTİLERİ
Ruhsal ve fizikî nedenlerden kaynaklanan panik atak nöbetlerinin belirtileri şöyledir:
– Nefes darlığı
– Terleme
– Titreme
– Göğüs daralması
– Baş dönmesi
– Üşüme yada ateş basması
– Ölüm korkusu üzere kişiyi çıkmaza sokan belirtilerdir.
Panik atağın ne vakit nerede olacağı aşikâr olmadığı için kişinin günlük hayatında her an bir nöbet yaşayacağı korkusu ve üstte tabir edilen belirtilerin ansızın vuku bulması kişinin toplumsal ömründe aksaklıklara mahal verebilir. Birtakım hastalar üstteki belirtileri yaşamamak için denetimsiz sakinleştirici ilaç kullanımına ve alkole başvurarak krizleri yatıştırmaya çalışır. Bu üzere yanlış usullere sığınmak, sonrasında daha büyük nöbetlerin yaşanmasına neden olabilir.
PANİK ATAK TEDAVİSİ
Tedavisi mümkün olan bu hastalık, ilaç ve bilişsel-davranışçı teknikleriyle tedavi etmeye çalışılır. İlaç tedavisi beyin ve hudut sisteminin denetimsiz salgılayan hormanların sisteme sokulmasını sağlar. Böylelikle hastada oluşan hudut ve telaş bozukluklarının önüne geçilir. İlaç kullanmak ve bırakmak muhakkak hekim denetiminde olmalıdır.
Bilişsel-davranışçı tedavi yolu de hastanın yaşadığı krizlerin zararsız ve süreksiz nöbetler olduğu konusunda rahatlatmaya çalışılır. Panik atağın nüks etmesine bağlı yaşadığı dehşetin kademe kademe üstüne giderek kaygılarını aşması konusunda yardımcı olmaya çalışılmalıdır.
Bu tedavi metotlarının ikisi de birebir anda uygulandığında daha tesirli bir sonuç alınır. Ancak tedaviden sonra hastalığın tekrarlanma mümkünlüğü vardır. Krizler tekrar başlasa bile bu krizlerinden kaynaklı kalp krizi, felç ve vefat yaşanmaz. Hasta bunu kabul edip, geçirdiği tedavileri de düşünerek sakinliğini korumak için elinden geleni yapmaya çalışmalıdır.
Panik atak tedavisinde doğal tahliller olarak yeşil çay, papatya çayı, melisa çayı, rezene çayı üzere bitkisel yolların yanına ılık duş ve sakin nefesler almak krizlerin yaşanmasına mani olabilir.
