İEÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Görkem Uçtuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu alanda şimdiye kadar yürütülen araştırmalarda güç kaynaklarının tek faktör üzerinden değerlendirildiğini, bilhassa çevresel faktörlerin ön planda olduğu değerlendirmelerin yapıldığını söyledi.
Bu çalışmada ise daha genel bir pencereden bakıldığını lisana getiren Uçtuğ, Türkiye’nin güç kaynaklarını çevresel, toplumsal ve ekonomik faktörleri baz alarak kıyasladıklarını, güç kaynağının kurulmasından bertaraf edilmesine kadarki süreçte çok farklı kriterleri dikkate aldıklarını söz etti.
Çalışmada kullandıkları parametreler hakkında bilgi veren Uçtuğ, şöyle dedi:
“Çevresel açıdan birçok gösterge vardı lakin en değerlisi karbon salımı. Ekonomik olarak sistemin ömür uzunluğu maliyetini göz önüne aldık. Toplumsal olarak ise güç kaynağının yarattığı istihdam potansiyelini dikkate aldık. Bu skorları program vasıtasıyla hesapladıktan sonra kendi içinde ağırlıklandırdık. Türkiye’de bu alanda çalışan güç sistemi mühendisleri, elektrik mühendisleri, etraf mühendisleri, bakanlık uzmanları üzere 143 kişilik bir uzman ağından görüş aldık. Bu görüşleri sayısal olarak modelleyerek bir tartı listesi oluşturduk. Bu yük faktörleriyle güç kaynaklarını sıraladık.”
“MATEMATİKSEL MODEL GELİŞTİRDİK”
Uçtuğ, her güç kaynağının avantajları ve dezavantajları bulunduğunu, kiminin çevresel tesirinin olmadığını lakin maliyetinin yüksek olduğunu, kiminin ise istihdama sağladığı katkıyla öne çıktığını belirterek, tüm göstergeleri bir ortada görebilecekleri bir matematiksel model geliştirdiklerini bildirdi.
Çalışmanın sonunda kendisinin de beklemediği çıktılarla karşılaştıklarını lisana getiren Uçtuğ, şunları kaydetti:
“Biz mevzunun uzmanlarından skor hesaplamak için yardım aldık. Onlara ‘sizce hangi güç kaynağı en uygunudur?’ diye sormadık. ‘Bir güç kaynağını tespit ederken sizce neye bakılmalı?’ dedik. Çevresel mi ekonomik mi toplumsal mi ? Bunu sorduk. Onlardan gelen datalarla çalışmayı oluşturduk. Türkiye için en uygun güç kaynağı hidroelektrik çıktı, daha sonra ise rüzgar, jeotermal, güneş, nükleer, doğal gaz ve kömür olarak sıralandı.”
Türkiye’nin güç için yaklaşık 50 milyar dolarlık ithalat yaptığını, bu sayının mahallî güç kaynaklarına yönelinmesi halinde azaltılabileceğini söyleyen Uçtuğ, temel maksatlarının Türkiye’nin güç vizyonuna katkıda bulunmak olduğunu söz etti.
Uçtuğ, Türkiye’de daha evvel mevzuyla ilgili bu kapsamda bir araştırma yapılmadığını belirterek, “Türkiye’de güç kaynaklarını çevresel olarak kıymetlendiren çalışmalar var lakin ekonomik ve toplumsal göstergeleri dikkate alan bir çalışma yok. Karar verme sistemlerine takviye sağlayacak bir rapor ortaya çıkarmak istedik.” diye konuştu.
